Kayıtlar

Durum Bildirimi: İstanbul

Resim
        Selam dostlarım  Bir süredir fotoğraf üretme faaliyetinden izole hayat yaşıyordum fakat uzun bir süreliğine İstanbul’a geldim. Burada hava çok iyi, zaman zaman yağmur yağıyor, toprak kokuyor.. ve birtakım sivrisinek problemleri dışında her şey harika gidiyor. İlginç müzeleri, merak ettiğim pasajları, hoş mekanları, sokakları dolaşıyorum, dinleniyorum, yürüyorum.  Geçenlerde ilk ‘Martı’ ( marti.turkiye ) deneyimimi gerçekleştirdim mesela, şimdi neredeyse çoğu yere onunla ulaşım sağlıyorum. Arada bir vapurda dinlenme molası verip akşama kadar merak ettiğim yerlere gidiyorum.  Fotoğrafa gelirsek; Bu fotoğrafı Suriye Pasajı’nda çektim, verdiği his muazzamdı benim için ve çok hoşuma gittiği için de paylaşmak istedim. Anlık durumlar böyle.. Hava güzel, deniz müsilajdan arınmak için çaba sarfediyor, papağanlar gece bir türlü susmuyor, kediler miyavlıyor, akbil bitiyor ve bende yazının sonuna geliyorum. Son olarak.. sizin orada havalar nasıl?  Tem...

Hayallerinin Peşinde

  Selam dostlarım, bu yazıda İzmir’den arkadaşım sevgili Ali bizimle antrenörlük yolculuğunu paylaşacak, zorlu yollardan geçmiş Ali, düşmüş kalkmış. Nihayetinde de istediğini elde etmiş. Yolun sonunda iyi ki çabalamışım diyor..  Şimdi. Yazıya geçelim..  Herkese Merhaba, ben Ali Uludağ  Bugün sizlere 19 yıllık yaşantımın son bir kaç senesindeki güzel heyecanlı bir o kadar zorlukların da içinde bulunduğu yaşantılarımdan küçük özetler anlatacağım. Bazı erkekler için araba, bilgisayar oyunları, basketbol gibi hobi olarak edinen şeyler kimi zaman tutkuya dönüşebiliyor. Benim için ise tamamen bir tutku, bir aşk olan Futbol. İlkokul ve Ortaokul zamanlarımda küçük plastik şişelere su doldurarak tanıştığım, ardından kendime bir top alıp hafta sonları boş okulumuzun bahçesinde boş kaleye şut atarak kendimi daha da aşıladığım bir sürecin hikayesi aslında böyle başlıyor. Futbol eğitimimi resmi bir şekilde Altınordu Futbol Okullarında 1 sene kadar aldıktan sonra kendimi artık haz...

“Kızım Misafirlerin Kolonyalarını Tazele.”

Resim
 Selam,  Nasılsınız? Uzun bir aradan sonra, karantinanın 2. Sezonuna hal hatır sorarak başlamak istedim.  Farketmişsinizdir ki bu dönem bizi çoğu eylemden mahrum bıraktı; hatır sormaya, konuşmaya, kahkaha atmaya, sohbet etmeye, gezmeye ve daha sayamadığım birçok şeye hasret kaldık.    Kimimiz sağlığıyla imtihan oldu, kimimiz mental olarak. Hal böyle olunca bu yoğun/stresli tempoda aklımıza takılan kaygılar kaçınılmaz oldu.  Bu yazımda sizinle salgınla gelen ve yerleşen değişimlere nasıl uyum sağlayacağız, bu konuda hayata geçirmemiz gereken fikirler, yeni normaller ve konuyla bağlantılı olarak; ananelerimizi dönüştürmek üzerinde sohbet etmek istiyorum.  Evet.  Aklımıza kazınan bir cümle; maske, mesafe, hijyen ve tabi KOLONYA  Aşı tam anlamıyla bulunup doğrulanana kadar -ki tahminimce bu uzun bir süreç- tek ilacımız bu üçlü. Ne kadar uyuyoruz tartışılır tabi.  Oldukça dikkatimi çeken bir şey var. Gördüğüm 10 insandan 3’ü mutlaka bir şeyi ...

II Divino'nun Pieta'sı

Resim
  Selam!  Bu yazıda çok sevdiğim ve sohbet etmekten keyif aldığım konulardan biri olan sanat tarihinde önemli bir yere sahip olan Pieta'dan bahsetmek istiyorum.   Şu son 4-5 aydır 'kaliteli vakit geçirmek' adına yaptığım faaliyetlerden birisi de sanat tarihini incelemek oldu. Ve öyle büyüleyici bir konu ki (bilen bilir :P) yalnızca fikir sahibi olmak için başına oturup, günlerce bir heykelin hikayesindeki en ince detayları öğrenmek için araştırmalar yaparken buldum kendimi. Bu konuya yönelik ilgimi de böyle tesadüfi bir şekilde ortaya çıkarmış bulundum.     Şuan çalışma masamın başında, en sevdiğim bardak altlığımın üzerine koyduğum filtre kahve ve annemin büyütmem için kısa süreli verdiği kaktüs(üm) ile hoparlörde çalan ''Alexis Ffrench - Wishing'' müziğinin hafif melodisi eşliğinde Michelangelo'nun ''Pieta''sını inceliyorum. Rönesans, Gotik, Barok vb. akımlar adı altında incelemek istediğim çok sayıda eser mevcut fakat bu yazıyı Pieta...

Üstün İnsan Irkı Yaratmak: Eugenik Hareketi

 1930 yılları ABD'nin Virginia eyaletinde ortaya çıkan insanlara yönelik bir hareket... Fırça dağlarının 'gelişmiş' kesimi onları '' white trash'' olarak adlandırıyor. Ve üstelik bahsi geçen bu insanlarda beslenme yetersizliğinin izleri ilk bakışta görülebilecek kadar barizdi.  Peki söz edilen bu hareket nedir; nasıl başladı?    Fırça dağlarına sık sık uğrayan polis şefleri ''uyumsuz'' damgası bulunan bu insanları alıp kısırlaştırma işlemi için Western Hastansine götürüyordı. Götürülme nedenleri ise devletin onlara aptal ve gereksiz damgası vurarak üremelerini engellemekti. Üstelik bu hareket Virginia ile de sınırlı değildi. ABD'de çok sayıda eyalette bu kanunları kabul etti ve ABD çapında 60 bin kişi kısırlaştırıldı. Ki bu sadece kayıtlarda olan rakam.    Yoksul kesimde bu olaylar devam ederken zengin kesimde durum çok farklıydı. Çocuklara bu 'eugenik' hareketinin ne kadar gerekli olduğu derslerde anlatılıyor, Eugenik merkezlerin...

İzlemeye Değer Bir Hayat Mı?

 Merhabalar!   Gece gözüme uyku girmeyince biraz yazı yazmak isteyip soluğu burada aldım. Başlık seçimi neden böyle diye soracak olursanız, uzun süredir kafamın içinde dönüp duran düşüncelerimden ötürü diyelim :)   Şimdi. Genel bir soru; Sizce hayatınız izlemeye değer mi?  Bu nasıl soru arkadaşım! Evet, haklısın ama okumaya devam et.  Küçüklüğümden bu yana televizyon kanallarında, film sitelerinde vs. sürekli karşılaştığım filmler kategorisinde en çok dikkatimi çeken, birilerinin hayatını konu alan filmler oldu. Sebep yok. Benim gözüme de hep onlar çarpıyordu. Bu durum zamanla beraberinde ‘neden bir insanın hayatını film yaparlar ki?’ sorusunu getirdi.   Gerçekten. Neden yapıyorlar?   Çünkü o kişi ünlü, tanınmış bir iş adamı, fabrikatör, sayılı bir zengin, şarkıcı, oyuncu...  Hayır hayır, bunların hepsine sahip olsa bile ortaya film çıkmayabilir. Ünlü olmak, sanatçı olmak, zengin olmak hayatımızı izlemeye değer bir hale getirmi...

Vazgeçmemek

   Selam!   Evde kendimle vakit geçirmek çok hoşlandığım bir konu olsa bile gittikçe can sıkıcı bir hal aldığını itiraf etmeliyim. Ve görüyorum ki toplumun büyük bir kesimi de bu konudan şikayetçi..   Şu son zamanlarda hayatımıza giren #evdekal hashtagi hayatıma olduğu kadar ders çalışma düzenime de büyük çaplı bir değişim getirmiş oldu. Ne yazık ki bu durumdan kötü etkilenen kesim oldukça fazla ama benim için aynı durum söz konusu olmadı.    Hatta tam vazgeçmişken neden tekrar başlamam gerektiğini hatırladım. Kendime verdiğim sözleri, gerçekleştirmek istediğim hayallerimi ve gitmek için can attığım o şehri.. O gün bu gündür önüme çıkan engelleri elimin tersiyle itiyorum. Çünkü biliyorum, tüm engellerin üstesinden geldiğim zaman hedeflerimi gerçekleştirdiğim zaman olacak. Hedeflerim gerçekleşmek için beni bekliyor. Bu dönem hedefime bağlılığımı ölçen bir sınav,  Ve ben bununda üstesinden geleceğim! Peki ya siz?! 10.09.2020  Sevgiler  Ber...

Biraz Yemekten Bahsedelim

Resim
Günaydın!   demek için geç oldu biraz ama olsun :) Bugün geride kalan çoğu günün aksine enerjik bir şekilde uyandım ve kahvaltı için uzun süredir yapmak istediğim minik pankeklerden pişirdim. O kadar hoş görünüyorlar ki!    Bu pankekleri diğerlerinden ayıran tek fark, oldukça küçük olmaları. Tabağa koyduktan sonra üzerine muz, çilek ve lezzetini biraz daha arttırmak için bal ekliyorum. Denemek isteyen fakat beğenmeme ihtimalini düşünerek erteleyenler varsa kesinlikle önyargılarını kırmalılar..   PANKEK TARİFİ; • 1 yumurta • yarım su bardağı süt • 1 yemek kaşığı bal  • 1 su bardağı un • kabartma tozu • vanilya ( daha detaylı bilgi için Berna ablanın çok lezzetli tariflerinin olduğu blogunu inceleyebilirsiniz! )   https://www.instagram.com/p/CAua4QgjHEn/?igshid=18usy5t4zcrft  

Film önerisi; Whiplash

Resim
  Selam! İzlediğim film hakkında bir kaç yorumda bulunmak istiyorum.   Son zamanlarda modu düşen insanlar olarak sayımız oldukça fazla sanırım.. ve bu film tam olarak burada devreye giriyor, son derece etkili bir kurgu üzerine kurulmuş ve zaman zaman  “yok artık” dedirten bir filmdi benim için..  Filmi bir cümleye sığdırmam istenirse sanırım şöyle derdim;  Hayatımızı sınırlar üzerine konumlandırıyoruz ve kimse bize bu sınırların aşılabilir olduğunu göstermiyor, sınırlar, onları aşalım diye var.. ve hep öyle olmaya devam edecek. Adım atmaya korkarsan ilerleyemezsin, o adımı at ve sadece ilerlemeye odaklan! Benim motivasyon filmleri kategorimde en iyilerden biri oldu.. izleyenler düşüncelerini benimle paylaşabilirler, çok sevinirim :) Ve son olarak beni çok motive eden sözlerden birini buraya bırakmak istiyorum;  “Kimi hayallerini rüyasında görmek için uyur, kimi ise hayallerini gerçekleştirmek için uykusuz kalır.”  30.08.2020/Pazar ...

Selam!

         Bu ilk yazımı selam vermek ve birazda kendimi anlatmak üzerine yazmaya karar verdim.. Şu sıralar sosyal medya, internet siteleri, online kurslar, seminerler derken sanal ortamla oldukça içli dışlı olduğumu fark ettim ve bu farkındalık ne kadar iyi yönde olursa olsun, bana yetersiz gelen bir şeyleri de ardında getirdi ve bende aklıma gelen bir soruyla çıkmış oldum bu yola; neden kendi blogumu açmıyorum?  Evet, bu soru üzerinde bir kaç araştırma yaptıktan sonra bazı internet sitelerinden de referans alarak bu küçük çaplı blogumu  kurmuş durumdayım.   Burada amacım; fikirlerimi, haklı/haksız savunduğum görüşleri ve çektiğim fotoğraflar da dahil olmak üzere dolu dolu içerikler paylaşmak.   Hep okuyan, düşünen, araştıran ve geliştiren bir nesile öncülük etmek dileğiyle.. 07.09.2020 Sevgiler Berru